Sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir
Cevap: Öyleler hürriyeti değil, belki sefahet ve rezaletlerini ilân ediyorlar ve çocuk bahanesi gibi hezeyan ediyorlar. Zira nazenin hürriyet, âdâb-ı Şeriatla müteeddibe ve mütezeyyine olmak lâzımdır. Yoksa, sefahet ve rezaletteki hürriyet, hürriyet değildir; belki hayvanlıktır, şeytanın istibdadıdır, nefs-i emmareye esir olmaktır.
Hürriyet-i umûmî, efradın zerrât-ı hürriyâtının muhassalıdır. Hürriyetin şe’ni odur ki, ne nefsine ne gayriye zararı dokunmasın.
.......
Fakat ey göçerler! Sizde olan yarı hürriyettir; diğer yarısı da başkasının hürriyetini bozmamaktır. Hem de kùt-u lâyemut ve vahşet ile âlûde olan hürriyet, sizin dağ komşularınız olan hayvanlarda da bulunuyor. Vakıa, şu bîçare vahşî hayvanların bir lezzeti ve tesellisi varsa, o da........
© Yeni Asya
