Risale-i Nur'la iman ruhu yeniden canlanacak
O, ruhundaki şecaat-i imaniye ile kat'î inanıyordu ki, dava ettiği hakikat bir gün milletçe benimsenecek; bir Said, binler, belki yüz binler Said olacak. İnsanlık camiasında, neşrettiği hakaik-ı imaniyenin fütuhatı ve inkişafı başlayacak ve âfâk-ı İslâm’ı saran zulmet bulutları Kur’ân’dan eline verilen bu meş’ale-i hidayetle dağıtılacak, ölmeye yüz tutmuş zannedilen iman ruhu yeniden canlanacak, canlara can katacak, manen ölmeye yüz tutan millet-i İslâmiyeyi ihya edecek, âleme efendi olan İslâmiyetin, biiznillâh, cihana efendiliğinin maddî manevî mübeşşiri olacaktı.
İşte bu kudsî hakikatin hâmili ve nâşiri olan ve hakikatte bugünkü beşeriyetin medâr-ı iftiharı bulunan bu aziz zat, din düşmanlarının plânıyla, vaktiyle bu beldeye gönderilmiş, Anadolu’da tesis ettirilen rejimin aleyhinde bulunmasına, fiilî müdahalesine mümanaat olunmuştu. Heyhat! Esasen kendisi siyasetten çekilmişti;........
© Yeni Asya
