Kur’ân, kâinat kitabının ezelî bir tercümesi
Mahzen-i mu’cizat ve mu’cize-i kübra olan Kur’ân-ı Hakîm, nübüvvet-i Ahmediye (asm) ile vahdaniyet-i İlâhiyeyi, o derece kat’î ispat ediyor ki, başka bürhana hâcet bırakmıyor. Biz de onun tarifine ve medar-ı tenkid olmuş bir iki lem’a-i i’câzına işaret ederiz.
İşte Rabbimizi bize tarif eden Kur’ân-ı Hakîm, şu kitab-ı kebîr-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi, şu sahaif-i arz ve semada müstetir künuz-u esma-i İlâhiyenin keşşafı, şu sutûr-u hâdisatın altında muzmer hakaikın miftahı, şu âlem-i şehadet perdesi arkasındaki âlem-i gayb cihetinden gelen iltifatat-ı Rahmaniye ve hitabat-ı Ezeliyenin hazinesi, şu âlem-i maneviye-i İslâmiyenin güneşi, temeli, hendesesi, avâlim-i uhreviyenin haritası, zat ve sıfât ve şuun-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı nâtıkı, tercüman-ı sâtıı, şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi, hikmet-i hakikîsi, mürşid ve hâdîsi; hem bir kitab-ı hikmet ve şeriat, hem bir........
© Yeni Asya
