Zamanın hükmü karşısında
Allah’a ve Resulüne inananlar ise insanlığın nüfusuna göre azınlıkta kalmıştır. Bu azlık esasında kıymetin, değerin ifadesidir. Zaten dünyada altın gibi kıymetli şeyler toprak miktarına göre çok bulunmuyor, bulunmayacaklar da.
Zamanımız deyince her şeye yenecek bir nesne nazarıyla bakıldığı için, imanî, Kur’ânî, İslamî meselelerde, küfrün, dalaletin, sefahatin karşısında hemen ispat edilecek, hemen izah edilecek, hemen yenilecek, yutulacak gibi ispat istiyor. Ahirzamanın özelliği böyle işte; hemen hemen hemen…
Bu zamanın hükmü ise ya aklıyla anlayacak ya da yadırgayacak, kabul etmeyecek safsatalar üretecek… Eğer aklıyla anlasa kalbinin, ruhunun anladıkları da ispat edilmiş olacak. O zaman ne yapmak lazım? Zamanın........
© Yeni Asya
