Mana ve madde
Cehennem ise, küfrün bir cezası olmakla beraber oradaki mertebeler ise insanın işlediği günahlar, yaptığı isyanlar ve zulme göre olacaktır. Yani, mü'min bir insan ne kadar hayırda ömrünü geçirirse Cennetteki mertebesi o kadar yüksek olduğu gibi, kâfir birinin de işlediği günahlara mukabil Cehennemdeki mertebesi ona göre olacaktır.
Bediüzzaman Hazretleri bu konuda "“Demek, İman bir manevî Tuba-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise mânevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.”1 diyor. Yani, Şecere-i Tuba bir Cennet ağacıdır, şecere-i zakkum da Cehennemde bir ağaçtır.
Buna göre bütün ibadetler, bütün salih ameller ve ahlakın bütün güzellikleri, imanın birer şubeleri ve imanda Cennetin manevî bir çekirdeği olduğundan ve dünyada ahiretin tarlası olduğuna göre, bütün bu güzellikler Cennette Tuba ağacı olarak tezahür edecektir. Aynı şekilde, bütün şirkler, isyanlar, günahlar da küfrün birer şubesidir. Küfürde Cehennemin manevî bir çekirdeği olduğundan, onlar da ahirette zakkum ağacı olarak tezahür edeceklerdir.
Cennet ve Cehennem, iman ve küfür meselesi üstünde düşünürken, akla şöyle bir sual geliyor.
İman ve küfür manevî, Cennet ve Cehennem ise maddi.........
© Yeni Asya
