Petraeus: Kanlı sicilden Ukrayna’nın görünmeyen rejisine
David Petraeus’un adı, son yirmi yılın en kanlı savaş sayfalarında hep bir şekilde yer aldı. Irak’ta 2007–2008’de yürütülen “surge” operasyonu, Washington’da başarı diye pazarlanırken, sahada binlerce insanın hayatına mal oldu. Mahalleler duvarlarla bölündü, milisler fonlandı, mezhepçi yapılar kurumsallaştı. Iraklı siviller için bu strateji “istikrar” değil; işkence, gözaltı ve kan demekti.
Afganistan’da 2010–2011’de ISAF komutanlığına getirildiğinde, aynı şablon bir kez daha sahneye kondu. Gece baskınları ve hava saldırıları, Taliban’ı bastırmak için yürütüldü, ama sonuç tam tersiydi; sivil ölümleri rekor seviyelere çıktı. UNAMA’nın 2011 raporu, bu dönemi Afgan halkı için en karanlık yıllardan biri olarak kayda geçti. Petraeus’un “koruma” söylemi, köylerin yakıldığı, çocukların hayatını kaybettiği bir gerçekliğin üstünü örten retorikten ibaretti.
2011’de CIA’nın başına geçtiğinde tablo değişmedi, sadece biçim değiştirdi. Pakistan ve........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein