menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hürriyetin vicdanî temeli

11 5
27.06.2025

Özellikle son yıllarda yapılan saha araştırmaları (KONDA) genç kuşaklarda ateizm, deizm ve agnostisizmin yükselişine işaret etmekte, bu durumun yalnızca epistemolojik bir sorgulama değil, aynı zamanda etik ve duygusal bir güven kaybı ile irtibatlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’deki dinî temsil biçimlerinin hem ahlâkî meşruiyeti ,hem de vicdanî tutarlılığı sorgulanır hâle gelmiştir.

Bu noktada, Said Nursî’nin Risale-i Nur Külliyatında inşa ettiği vicdan temelli hürriyet ve adalet anlayışı, dinin toplumsal görünürlüğü ile meşruiyeti arasındaki ilişkinin yeniden düşünülmesini gerekli kılmaktadır. Zira Risale-i Nur, sadece bireysel bir iman tecrübesi değil; aynı zamanda sosyal düzenin adalet ve meşveret ilkeleriyle inşasını hedefleyen bir bütünlük taşımaktadır. Üstadımız II. Meşrutiyet döneminden itibaren geliştirdiği düşünsel pozisyonunu, “hürriyet-i şer’iye” ve “adalet-i mahza” kavramları ekseninde temellendirmiş, iman-hürriyet ilişkisini sadece metafizik değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal bir mesele olarak da ele almıştır.

Hürriyetin Müslümanlara ve tüm........

© Yeni Asya