Bayrama gider gibi
Hasan Feyzi de mahrem ve gayrimahrem tüm bu eserleri mahkeme süreci boyunca dikkatle okudu. Bediüzzaman’dan ve Risale-i Nur’dan çok etkilenen Hasan Feyzi, mahkemenin görüldüğü günlerde cadde üzerinde yol kenarında bekleyerek Bediüzzaman’ı ve Nur talebelerini selâmladı. Bu samimi bekleyiş, mahkeme süresince devam etti.
Bir gün, İbrahim Fakazlı’nın bulunduğu koğuşa Arapça yazılmış bir mektup, kâtiplerden biri tarafından gizlice getirildi. Mektubun altında “Hasan Feyzi” imzası vardı. Ancak koğuştakiler bu ismi tanıyamadı. Arapça bilen Hoca Seyyid Şefik Efendi mektubu okuyarak içinde saygı, sevgi ve iyi dileklerin yer aldığını aktardı. Bir süre düşündükten sonra mektubun Bediüzzaman’a yazıldığı kanaatine varıldı.
Bediüzzaman ve Nur talebeleri dokuz ay sonra beraat etti. Kararın ardından talebelerin tamamı memleketlerine döndü. Bediüzzaman ise Bakanlar Kurulu kararıyla serbest bırakılana kadar Denizli Şehir Palas Oteli’nde kaldı. Bu süreçte Hasan Feyzi Yüreğil, Bediüzzaman’ı hiç yalnız bırakmadı; sık sık otele giderek uzun sohbetlerde........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein