menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Karşımda müthiş bir yangın var

10 5
02.08.2025

Yükselen alevleri, imkânların yetersizliğini, içinde yanan nice canları, havayı kaplayan kara dumanları ekran karşısından görmek bile acı ve çaresizlik hissettirdi. Bir de manevî yangınlar var ki, bu görmüş olduğumuz yangınların yanında çok daha dehşetli. Asrın müceddidi Bediüzzaman, bu yangınları görüyor ve şöyle sesleniyor: “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum.” 1

Bir yangın düşünelim ki, içinde en sevdiklerimiz, yakınlarımız, komşularımız, eşyalarımız yanıyor. O yangını söndürmek için nasıl canla başla çalışırız. Evlatlarımızı kurtarabilmek için alevlere atlamayı göze alırız. İşte bu duygunun çok daha güçlüsünü Bediüzzaman Hazretleri manevî yangınlar için hissediyor, ıstırab duyuyor. “Eğer milletimin imanını selâmette görürsem Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım.”2 diyor. Ona göre yeter ki, bu manevî yangınlardan imanlar kurtulsun. Bu uğurda dünyasını da ahiretini de feda ettiğini ifade ediyor.

Bizi çok üzen maddî yangınlar, ormanı, evi, malı ve tabiî Allah korusun bazen insanın maddî bedenini de yakıyor.........

© Yeni Asya