Terzi misaline itiraz var
Meselâ, gayet zengin, nihayet derecede san’atkâr ve çok san’atlarda mahir bir zat, âsâr-ı san’atını [san’at eserlerini] , hem kıymettar servetini göstermek için, âdi bir miskin adamı, modellik vazifesini gördürmek için, bir ücrete mukabil, bir saatte murassa [sırmalı], musanna [san’atlı], yaptığı gömleği giydirir, onun üstünde işler ve vaziyetler verir, tebdil eder; hem, her nev’i san’atını göstermek için keser, değiştirir, uzatır, kısaltır. Acaba şu ücretli miskin adam, o zata dese, “Bana zahmet veriyorsun, eğilip kalkmakla vaziyet veriyorsun, beni güzelleştiren bu gömleği kesip kısaltmakla güzelliğimi bozuyorsun” demeye hak kazanabilir mi? “Merhametsizlik, insafsızlık ettin” diyebilir mi?
İşte tam da bu misale şöyle itiraz var:
“O terzinin modeli olmam için bana teklif mi edildi de kendimi mecbur hissedeyim?”
Emsali sualler çoğaltılabilir ama bu suallere cevap vermede çok dikkatli ve bir o kadar da hikmetli olunmalıdır. Bu misale itiraz edeni dinlerken, onun nereden baktığını iyi anlamak gerekir. Kimi sualler cevap aramaktan ziya de kafa karıştırmak maksatlıdır. Müfsid suale, verilen cevapla susturmak mümkündür ama bu onu ikna etmez. Evet, bazıları, tatlı dilden anlamaz, onlara anlayacağı dilden cevap vermek gerekebilir. Lakin medenîlere galebe çalmak, ikna iledir, icbar ile değildir. Münazara, münakaşa ve tartışma ile değil de meseleyi sohbet zeminine çekerek,........
© Yeni Asya
