menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kaderî kalıplardan feyz alma (5)

17 1
26.07.2025

“Yaklaşık olarak bir saat sürecek” dedi, ben de “tamam” dedim ve görevlinin dediği gibi uzandım, besmeleyle ellerimi göğsümde birleştirdim, başımı da usulca yastığa bıraktım.

Görevli, kapıyı kapatarak dışarı çıktı ve hareket başladı. Beni usul usul tünelin içine doğru kademe kademe çekti. Her çekişte, farklı frekans ve tonda sesler geliyordu, ama doğrusu bazıları çok ürkütücüydü.

Madem ki girdim buraya, o hâlde işi ciddiye almalıyım ve kabir provasına başlamalıyım, diyerek akıbeti düşünmek üzere, geleceği şimdiki zamana getirmek değil bilâkis hakikat noktasından şimdiki zamandan gelecek zamana, fikren gidip, nazaran bakmalıyım, dedim.

Hakikat noktasından şimdiki zamandan geleceğe fikren gidişi ve her şeye bakarak bu hâli yaşamayı nasıl yapmalıyım?

Ses ve ışık hızından daha hızlı olan hayal hızıyla geçmiş ve geleceğin muhasebesiyle başlamalıyım. Bu muhasebeyi hayal hızıyla yaparken hakikat noktasını yakalamalıyım.

Hayal, dimağın ilk mertebesidir. Sonra sırasıyla tasavvur, taakkul, tasdik, iz’an, iltizam, itikad gelir ki bunlardan hayal ve tasavvur etmede akıl kullanılmadığı için hüküm ifade etmez, hakikat olarak kabul edilemez.

Fikir, dimağın ana mertebelerindendir, öncesinden değil kendisi (akıl)........

© Yeni Asya