menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AB’den kırmızı çizgi

9 1
monday

Ülkeyi yönetenlerin AB konusundaki inişli-çıkışlı görüşleri Türkiye’nin Birlik ile münasebetlerini de etkiliyor. Bir bakıyorsunuz, “Avrupa Birliği’nin sonu geldi” veya “AB’ye ihtiyacımız kalmadı” denilirken, bir bakıyorsunuz, “Kendimizi Avrupa’da görüyor geleceğimizi Avrupa ile birlikte tasavvur ediyoruz” noktasına gelinebiliyor. AB’ye gözdağı vermek adına Şanghay İşbirliği Örgütü AB’ye alternatif olarak gösteriliyor. “Birbirimize yeteriz, AB ile müzakereleri bitirelim” türü sözler söylenirken “Şanghay Beşlisi içerisinde Türkiye niye olmasın?” soruları dillendiriliyor.

AB standartları olarak isimlendirilen “demokrasi, adalet, insan hakları” gibi standartların yakalanması ancak Türkiye’nin Birliğe girmesi için gereken reformları yapmasıyla mümkün olabilecek.

Türkiye demokrasi, insan hak ve hürriyetleri, adalet, hukukun üstünlüğü, din ve vicdan hürriyetini esas alan AB hedefinden asla vazgeçmemelidir. Çünkü, AB sadece bir ekonomik birlik değildir. Bir medeniyet, insan hakları, din, vicdan hürriyeti ve demokrasi projesidir. Kopenhag Kriterleri’ne bakıldığında, istikrarlı demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, çok partili demokratik sistemin yer aldığı görülür.

Şu anda AB ülkeleri içinde bu değerlere zarar veren ülkeler de........

© Yeni Asya