Hiç kimsenin garantisi yok
“Emin bir peygamber”in ümmeti olarak; kendimize soralım: Emin miyiz? Emaneti ehline verebiliyor muyuz? Kendimizi emniyet içinde hissedebiliyor muyuz, hukukî güvencemiz var mı? “'İnandık' deyince imtihan olunmayacağımızı mı zannediyoruz?” (Ankebut, 2)
İslâm Ansiklopedisine göre “güven içinde bulunmak, korkusuz olmak” anlamındaki emn (emân) kökünden türeyen îmân “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” demek.
Peki görünen fotoğrafla, tarif örtüşüyor mu?
***
Allah, insanı aklen, kalben ve ruhen yükselmesine yardım edecek tüm cihazlarla, duygularla, akıl ve bilgiyle donattı. 'Hangisi güzel işler yapacak diye ölümü de, hayatı da yaratıp' yeryüzüne gönderdi. (Mülk, 2)
Canın, malın, ırzın, neslin, inancın korunması için gerekli prensipleri Peygamberleri vasıtasıyla bildirdi. İnsan ise, kendisine verilen cihazları kötüye kullanmaya meyyaldi. Nitekim çoğu veriliş gayesinin aksine kullandı.
GÜÇ ZEHİRLENMESİ
Güçlü olan zayıfa yardım etmesi gerekirken, ona zulmetti. Onurunu rencide ederek onu köleleştirdi. Zenginler mallarını fakirlerle paylaşmak yerine, fakirin elindekilerini de........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein