menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tüketimin ayakta tuttuğu sistem

9 7
09.05.2025

Gözünü ancak toprağın doyurabileceği insan, "Daha fazla üretebiliyorsam neden üretmeyeyim?" diye soruyor. Bu anlayış, dev bir reklamcılık sektörünün ortaya çıkmasına yol açtı. Sistemin ayakta durabilmesi için tüketim şarttı. Böylece kısır bir döngünün içine girdik.

Üretimde oluşan artış akıllara şu soruyu getirecektir: Çalışanların sekiz saatlik mesâinin ortalama üç saatini gerçekten verimli geçirdiğini gösteriyor. O hâlde neden insanlara sekiz saat mesâi yaptırılıyor?

"Sekiz saat mesâi yaptırınca üç saat çalışılıyorsa, üç saat mesâi yaptırsak kaç saat çalışırlar?" diye sorulabilir. Acaba insanlar az mı çalışıyor, yoksa bu kadar saat gerçekten gerekli mi? Üretim problemsiz bir şekilde devam ettiğine göre, mesâi saatlerinin fazla olduğu ortada. Belki de bu yüzden çalışanlar kendilerini bir 'dolgu malzemesi' olarak görüyor ve şirketle olan anlam bağını kaybediyor. Sonuçta, işyeri sadâkati diye bir kavram neredeyse kalmadı.

Eskiden insan, karnını doyurabilmek için gece gündüz çalışmak zorundaydı. Şimdiyse çok daha az çalışarak geçmişe kıyasla çok daha fazla üretim yapabiliyor (dağıtımdaki adaletsizlik ayrı bir konu.)

Çok yakın bir gelecekte, orijinal eserler üretenler dışında insan iş gücüne ihtiyacımız kalmayabilir. Eğer özgün eserler üretenlerin 80/20 kuralı gereği insanların en fazla 'sini........

© Yeni Asya