Yanlışlar doğruya perde olur
Ama, şu da bir gerçek ki, o lekeyi çıkarıp izini silmeden rahat edemezsiniz. Devamlı şekilde göze batar, dikkat çeker, nazarı kendiyle meşgul eder.
Demek ki, doğruyu, yani temiz olanı görmek için önce yanlışı yani lekeyi görüp onu bir şekilde bertaraf etmek gerekir. Aksi halde, doğru ve temiz olandan söz etmenin tadı-lezzeti olmaz.
«
Aynı hakikatli ölçüyü, dar daireden en geniş daireye kadar teşmil ve tatbik etmek mümkün: Kişinin kalp ve kafa midesinde muzır kırıntılar, süprüntüler varsa, öncelikle onları temizlemeli ki, büyük bir nimet olan doğru hakikatler o temiz kaplara konulabilsin.
Kezâ, aile, toplum ve siyaset dairesine sirayet etmiş öyle inatçı lekeler var ki, sebebini ve kaynağını araştırdığınızda hayretler içinde kalıyorsunuz. Zira, İslâm’ın malı veya dinî ritüel zannedilen pekçok şeyin, gerçekte dinle ve İslâmiyetin ruhu ile hiçbir alâkasının bulunmadığını görüyorsunuz: Bakıyorsunuz, bir kısmı tamamen cehalet sebebiyle yol bulup içimize sokulmuş, bir kısmı İsrailiyât kaynaklı, bir kısmı Zerdüşt veya Şaman âdeti olup Müslüman mahallesindeki pazara getirilerek satışa sunulmuş.
Meselâ: Ağaç........
© Yeni Asya
