menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şahısperestlik, bir hastalıktır

16 1
25.11.2025

Meselemize ışık tutması açısından, aynı bahiste geçen can alıcı iki cümleyi iktibâsen vererek konuya öyle devam edelim.

Birinci cümle: "Evet. Lâfızperestlik bir hastalıktır; fakat bilinmez ki hastalıktır."

İkinci cümle: "Hattâ, bir nükte-i zarâfet için veya kafiyenin hatırı için, çok edip edepte edepsizlik etmeye şimdiden başlamışlardır."

«

Bu zamanda ciddî tehlike arz eden marazlardan biri de, hiç şüphe yok ki “şahısperestlik” hastalığıdır.

Tehlikenin büyük olmasının en mühim sebebi ise, bunun hastalık olarak bilinmemesi ve kabul edilmemesidir.

Meselâ, şöyle diyebiliriz: Şahısperestlik bir hastalıktır; fakat, hasta olan kişi bunun farkında değil. Yani, hasta olduğunu bilmiyor ve kabul de etmiyor.

Bu durumda elden bir şey gelmiyor ve yapacak fazla bir şey kalmıyor.

Bu tür bir hastalıktan kendimizi koruyabilmek için, en güzel davranış biçimi olan Hz. İbrahim’e (as) iktidâen şunu nidâ etmeli: "Lâ-uhibbü’l-âfilîn", yani “Ben kaybolup gidenleri, batıp sönenleri sevmem.” (En’âm: 76)

Bediüzzaman Hazretleri de, Sözler isimli eserinde “İbrahim Aleyhisselâmdan sudûr ile kâinatın zevâl ve ölümünü ilân eden na'y-i ‘Lâ........

© Yeni Asya