menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Irkçılık yapanları memnun edemezsiniz

13 1
18.11.2025

Müsbet olanı, tam bir fedailikle milliyetini din ve mukaddesat için kale yapar, kalkan olarak kullanır. Milliyeti din gibi görmez ve dinin yerine ikame etmez.

Menfi olanı ise, üstün ırk iddiasındadır. İslâmiyeti geri plâna iter. Milliyeti mâbut ittihaz eder. Dinî argümanları malzeme olarak kullanır. Başkasını yutmakla beslenir. Kuvvet kullanmayı, kan dökmeyi, can yakmayı mübah sayar.

Siz insan olarak ve Müslüman kalarak böyleleriyle anlaşamaz ve geçinemezsiniz: Onlarla fikren mutabakata varamazsınız. Ne yaparsanız yapın, onlar gibi olmadıkça ve saflarına katılmadıkça onları memnun edemezsiniz. Ufukları dardır. İkna olmak gibi meziyetleri yoktur. Muhakeme yeteneğini kaybetmişler.

«

Menfî milliyet fikri, İslâm literatüründe “unsuriyet”, yahut “asabiyet-i milliye” tabirleriyle ifade edilir. Cahillik olarak görülür.

Onun içindir ki, “ırkçılık” fikri, Saadet Asrında bir “asabiyet-i cahiliye” olarak tesmiye edilir. Nitekim, Resûl-i Ekrem (asm), cahiliye devrine dayanan ırkçılığın İslâmiyetçe reddedildiğini buyurmuştur.

Bu hassasiyet, Emevî Saltanatına kadar titizlikle korundu. Ne var ki, yönetim şekli monarşiye dönünce ve idarî sistem “babadan oğula” geçince, bir cahiliye âdeti olan unsuriyet........

© Yeni Asya