menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Felsefe düzenbazları

8 28
thursday

Kur’ân ile barışık felsefe, Allah’ın varlığını-birliğini kabul eder. Hatta, kâinatın nizamı için bunu zarurî görür.

Kur’ân’a muarız bir yolda giden felsefe ise, Allah’ı tanımadığı gibi, vahyi de kabul etmez. Dahası, peygamberleri küçümseyerek dalâlet vâdisinde koşturur: “Peygamberler hiç zahmet çekmeden, hiç emek sarf etmeden yükseldiler, meşhur oldular; biz ise, çalışarak, araştırarak yükseldik” derler. Kibir ve enaniyet, muhakeme ufkunu daralttığı gibi, basiretlerini de bağlayıp düğüm attırmış.

Bir zamanlar dindar camia içinde kaldıkları halde, sonradan yollarını ayırıp felsefe ile kafayı bozmuş bazı düzenbazlar var. Onların konuşmalarını uzun uzadıya dinledim. Kendince çok mantıklı-tutarlı şeyler söylüyorlar ve güya insanların ufkunu açıyorlar.

Şunu hemen ifade edeyim ki: Hakkı-hakikati bilmeden bunları dinleyenlerin tesir altına girmeleri kuvvetle muhtemeldir. Zira, doğru ve tutarlı, câzip ve tumturaklı sözcüklerin arasına batıl yöne endeksli öyle pusulaları yerleştiriyorlar ki, tahkikî imana sahip olmayanların bu şeytanî tuzağı görmesi, fark etmesi kolay değil.

Burada dinleyenlerin işini zorlaştıran en sinsî tuzak da şudur: O düzenbazlar, bakıyorsun dokuz tane düzgün ve etkileyici cümle kuruyor;........

© Yeni Asya