menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Anayasa(k) istemiyoruz

11 2
02.10.2025

Kezâ, beğenmedikleri sokak röportajlarına müdahale ediliyor. İnternet üzerinden yayınlanan düşüncelere cezaî müeyyide getiriliyor. Siyasî parti liderleri ve temsilcilerinin sesleri, hapishanelerin soğuk duvarlarıyla kesiliyor. Bizim gibi farklı görüşteki gazetelerin resmî ilân hakları keyfî bir şekilde engelleniyor. Sürekli basın kartımız yıllardır yenilenmiyor. Vesâire…

Say say bitmez. Senelerdir türlü engeller, yasaklar, cezalar, müdahaleler ve keyfî muamelelerle karşı karşıya bulunuyoruz.

Yasak dediysek, bütün bu saydıklarımızın tamamı “kökten yasak” değil tabiî. Lâkin, gidişat o yönde. Yani, bu gidişata göre, siyasî iktidar, hayatımızın her safhasına yasak getirecek demektir. Nitekim, bugünkü hürriyet ve demokrasi karnesi 2000’li yılların başındaki Türkiye’ye nisbeten daha geride. 1990’lı yıllara göre ise, haydi haydi gerilerdeyiz.

Dolayısıyla, bu gidişata göre, gelecek günlerin Türkiyesinde hak, hukuk, hürriyet ve demokrasi noktasında hava daha da kararacak ve ülke açıkça bir yasaklar ülkesine dönecek demektir. Halihazırdaki hapishanelerin durumu da bu acı gerçeği teyid ediyor. Hapishanelerde, kapasitenin tahminen yüz bininin........

© Yeni Asya