menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vaktim yok!

8 0
23.11.2025

Hikâye şöyle; “Bir hanımefendi şöyle anlatıyor: Şam’da geçirdiğim eski günleri hatırlıyorum. Orada bir komşum vardı. Her sabah kapısını çaldığımda “Hadi gel, bir fincan kahve iç” dediğimde, O hemen örtüsünü ve anahtarını alır, eve girer ve “Kahve nerede? Vaktim yok!” derdi. Ben kahveyi hızlıca kaynatır, içerdik. Sonra kalkar ve tekrar “Vaktim yok!” derdi.

Ben ona her gün, her zaman davette bulunurdum. Çünkü ben yaşlanmış, yalnız kalmıştım.

O ise benden büyük bir hanımefendiydi, sadece yaşlı bir eşi vardı. Ama hep hızlıca uğrar, “Vaktim yok!” diyerek dönerdi. Bazen de ben ona giderdim, “Gel içeri!” derdi, kahveyi kaynatır ve tekrar: “Vaktim yok!” Ben şaşırırdım. Onu meşgul eden neydi?

Kahveyi içer, rahatsız etmemek için hızlıca çıkardım.

Bir gün şaka yollu dedim ki: “Keşke seni meşgul eden şeyde beni de çalıştırsan, böylece benim de vaktim olmaz!” Yüzü sevinçle aydınlandı: “Uzun zamandır senden bu isteği bekliyordum. Yarın birlikte başlarız inşallah” dedi.

Ertesi sabah kahvemizi içtik.........

© Yeni Asya