“Allah Nurunu tamamlayacak”
Ancak, imtihan dünyası olan bu âlemde, bu nuru söndürmek için uğraşanlar da hiç eksik olmadı. Bu istikametteki gayretlerin zaman zaman “başarı”ya ulaşmış gibi göründüğü ve o nurun üzerine perde çekildiği dönemler de oldu.
Ama böyle zamanlarda, yine Cenab-ı Hakkın tavzifiyle gönderilen ve hadis-i şerifin “Peygamber vârisleri” olarak nitelediği müceddidler gelerek, dinin hakikat ve asliyetini izhar, dine karıştırılmak istenen bâtıl fikirleri iptal, dine vaki tecavüzleri red ve imha, İlâhî ahkâmın üstünlüğünü ilân ettiler. Ama bunu, “ruh-u aslî”yi rencide etmeden, yeni izah tarzlarıyla ve zamanın anlayışına uygun yeni ikna usulleriyle gerçekleştirdiler.
Bu müceddidler silsilesinin son halkası olan Bediüzzaman Said Nursî, “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez bir manevî güneş olduğunu bütün dünyaya........
© Yeni Asya
