Hac, bir diriliş vesilesidir - Hac notları-1
Dolayısıyla insan da dünyaya tekemmül etmek için gönderilmiştir. Sair varlıklardan farklı ve müstesna olarak yaratılan insanın tekâmülü ilim ve dua vasıtasıyla mümkündür. Tekemmülün hûdudu ve nihayeti olmadığı için “iki günü müsavî olan zarardadır” denmiştir. İnsandaki hasse ve duygularının azamiyet derecede tekâmül ettiği yani inbisat ederek inkişaf ettiği yer ‘hac’dır.
Cenab-ı Hak, Kur’ân’da bu hakikati şöyle ifade etmektedir: “Allah, Beyt-i Haram olan Kâbe’yi ve o haram olan ayı ve hediye kurbanlığı ve gerdanlıkları insanlar için maddî ve manevî yönden bir kıyam, bir diriliş vesilesi kıldı…”1
Hacdaki cüz’î tekâmül Risale-i Nur’da şöyle izah edilmektedir: “Hacc-ı şerif, bil’asale [bizzat] herkes için bir mertebe-i külliyede bir ubûdiyettir… Bir hacı, ne kadar âmi de olsa, kat’-ı meratip etmiş bir velî gibi, umum aktâr-ı arzın Rabb-i Azîmi ünvanıyla Rabbine müteveccihtir, bir ubûdiyet-i külliye ile müşerreftir.”2
Âlem-i İslâm’daki küll’î tekâmülün adem-i inkişafı; “Haccın ve ondaki hikmetin ihmalinin cezası” olarak izah edilir: “Haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil, gazap ve kahrı celb etti. Cezası da keffâretü’z-zünub değil, kessâretü’z-zünub oldu.”3 Alem-i İslâm’da yaşanan hukuksuzluklar, adaletsizlikler ve güçlünün üstünlüğü bunu teyit........
© Yeni Asya
