menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir maarif güzergâhı: Diyarbakır’dan Van’a okuma programı

11 0
24.08.2025

Üstad’ın hayatında yaklaşık yirmi yıl bu şehirde yaşamış olması bir yana, istikbale dair mühim gayelerin ilk tohumlarının da Van’da atıldığı görülmektedir.

Gladston’un Kur’ân-ı Kerîm’e yönelik galiz ifadelerine karşılık, Kur’ân’ın sönmez ve söndürülemez ebedî bir mu’cize olduğunu ispat etme noktasındaki kararlı ve şecaatli tavrı, Üstad’ın en mühim gayesini ortaya koymaktaydı. Akdamar Adası’nda on yıl boyunca elli talebesiyle birlikte, bütün dünyaya İslâm’ı hâkim kılma azmi de bu gayenin önemli bir parçasıdır. Van’da temellerini attığı, Diyarbakır ve Bitlis’te de şubeleri olacak şekilde tasavvur ettiği Medresetü’z-Zehra projesi, cehaleti izale etmeyi hedefleyen bir maarif projesiydi. Bu medrese tahayyülünün özünde de şüphesiz talebe yetiştirme gayesi yatmaktaydı.

Horhor Medresesi’nde binlerce talebeye icazet vermesi ve Erek Dağı’nda talebeleri ile birlikte gösterdiği yüksek gayret, Kur’ân’ın i’cazını ortaya koyma yolundaki gayretlerinin kilometre taşları olarak değerlendirilebilir. Medresetü’z-Zehra eksenli düşünüldüğünde, Diyarbakır–Bitlis–Van güzergâhı son yüzyılın maarif güzergâhı olarak nitelenebilir. Tıpkı tarihî ticaret yollarına verilen isimler gibi, bu güzergâha da böyle bir anlam yüklemek ve dolayısıyla bu şekilde tesmiye etmek pekala mümkündür.

Diyarbakır’dan, Van’da beş günlük bir Risale-i Nur okuma programı için yola çıktık. Van’a doğru ilerlerken ilk olarak Nemrut Gölü’nü ziyaret ettik. Volkanik bir patlama sonrası yeniden neşvünema bulmuş olan bu bölgede, nebatat ve bilhassa hayvanat âlemi üzerinde derin tefekkürler ettik. Sonrasında Bitlis şehir merkezini ziyaret ettik. Şimdilerde çay........

© Yeni Asya