menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Sembolik silâh bırakma”da siyasî tezgâh!

13 1
15.07.2025

Daha düne kadar “PKK uzantısı HDP/DEM kapatılmalı” diyen hatta kapatmadığı için “Anayasa Mahkemesi de kapatılmalı” çağrısında bulunan Bahçeli’nin bir zamanlar “idam edilsin” diye ip atıp “bebek katili” dediği terörist başına “kurucu önder” övgüsüyle Meclis’e davetiyle tetiklenen “süreç” daha baştan bir dizi bilinmezlikle muallel.

Zira demokrasi, hukuk ve adaletin olmadığı vartada millet iradesinin temsilcisi Meclis’te açık ve şeffaf olması gereken “süreç”in yine kapalı kapılar arkasındaki “pazarlıklar”la kotarılmasıyla kamuoyundan kaçırılması istifhamları arttırıyor.

Aslında 14 Ağustos 1984’te Siirt’in Eruh baskınıyla ateşlenip 10 bine yakın güvenlik görevlisinin şehid olduğu, 50 bine yakın kişinin can verdiği terörü alevlendiren, Türkiye’yi ve bölgeyi tefrika planında kullanan emperyal mihrakların ve istihbarat servislerinin güdümündeki terör örgütünün “silah bırakma seremonisi”nin üzerinden yirmi dört saat geçmeden açıklananlar “süreç”in içteki siyasî maksadını ifşa ediyor.

“OTORİTER REJİM”İN TAHKİMİ

Esasen âlây-ı vâlâ ile günlerce partiden ve “yandaş medya”dan anons edilen Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında sembolik silâh bırakmadan bir gün sonra partisinin Kızılcahamam kampında “yeni bir dönem” diyerek........

© Yeni Asya