İçtimaî ve Siyasî Sözlük (2)
Kütüphanenin arkası küflenmişti. Kitapları indirdik. Beli bükülmüş raflar kelimelerin ağırlığından kurtulduğuna birkaç günlüğüne sevinecekti! Ortalık göçüyor. Hangi kitaba baksam diye bakınırken “İkinci Yeni Savaşı/Attila İlhan”a uzanmışım gayr-i ihtiyarî. Baktım Attila İlhan imzalı. Tarih atmamış. Öyle ya şairler için zaman izafî… 1984 olabilir.
Ne heyecanlı günlerdi. Fuar fuar gezerdik. Öğrencilerimi de götürürdüm arada. Daha sonraları bundan dolayı soruşturmaların hatrımı soracağını bilemezdim ki… Saf bir Anadolu sinesinde fitne/zan ne gezsin.
Ünlülerin bir kısmını da görmüştüm böylece. O zamanlardan epey imzalı kitaplar var. Hemen hemen çoğu öldü o isimlerin. Paraya dönüşürse bu imzalı deneme, şiir kitapları; parayı koyacak yer bulamam herhalde!
Şimdi ne o heyecan ne o sırlı günler… Bir boşluğa düşmüş gibi hissediyorum kendimi. Hiç böyle zamanlara uğrayacağım aklıma gelmezdi.
Attila İlhan demişken; demeden geçsem sitemlerinizden dünya, ahiret azad olamam. TRT’de, Türkiye cumhuriyetini özetler misiniz diyen spikere, Türkiye Cumhuriyeti’nin -o meşhur şapkasını bir iki ileri geri ittikten sonra olsa gerek- Said Nursî ve Mustafa Kemal karşılaşmasından ibaret olduğunu söylemiş olması öteki tarihçelere ev ödevi olsun da tez vakitte bir tez hazırla(t)sınlar.
«
HAYAT MEKTEBİ
"Has marul, sürahi marul...
Hasbahçenin gülü marul..." diye çocuk seslenişlerimle ben de sattım Kayseri'de; tadı, kokusu hâlâ bende o daha geri gelmez marulları. Ne burda ne orda kaldı o bahçeler.........
© Yeni Asya
