Bitmek bilmeyen bir dizi: Başörtüsü yasakları
Sosyal medyada dolaşıma giren bir videoya göre, başörtüsü takan bir kız öğrencinin okul arazisine girmesi engellenmişti. Yasağı savunan okul müdiresi ve sendika başkanı bir hanımefendi, destekçileriyle birlikte “gericiliği okullardan uzak tutacağız” sloganları atarak, öğrenciye ve ailesine son derece kaba ve agresif bir şekilde yaklaştı.
Olay, Türkiye’de hem şaşkınlık meydana getirdi hem de bazı insanlara travmatik hatıraları yeniden yaşattı. 2000’li yıllarda doğmuş genç kardeşlerimizin zihin dünyasında bu yasaklar pek yer etmeyebilir, ancak önceki nesiller için bu tür uygulamalar oldukça somut ve acı dolu hatıralar barındırıyor. 90’lı yılların ikinci yarısında doğmuş biri olarak, yakınlarımın devlet dairelerinde bu videodakine benzer muamelelere maruz kaldıklarını net şekilde hatırlıyorum.
KKTC’deki bu olaya verilen tepkiler sürerken dikkat çeken bir başka detay da Güney Kıbrıs’ta böyle bir yasağın bulunmadığı yönündeki bilgiydi. Bu bilgi pek çok kaynakta yer aldı. Tam doğrulamak zor, çünkü bu tür uygulamalar okuldan okula değişiklik gösterebilir. Yine de böyle bir yasağın Güney’de olmaması bizi pek şaşırtmaz.
Neden?
Türkiye’deki başörtüsü yasakları serisinin en can alıcı sahnelerinden biri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2005 yılında verdiği Leyla Şahin v. Türkiye........
© Yeni Asya
