20. Yüzyılı unutmak
Geçtiğimiz hafta ise Türkiye büyükelçisi ve Suriye özel temsilcisi Thomas Barrack, benzer bir çizgide Fransa ve İngiltere’nin Osmanlı’yı bölme planı olan Sykes-Picot anlaşmasının bölgeyi barış için değil, emperyal çıkarlar uğruna böldüğünü ve bu Batı müdahaleciliği devrinin artık sona erdiğini dile getirdi. Ek olarak ABD‘nin Türkiye, Suriye, Körfez ve Avrupa ile birlikte duracağını ve bunun askerlerle, nutuklarla ya da hayalî sınırlarla olmayacağını vurguladı.
Bu açıklamaların ne kadar samimi olduğu zamanla ortaya çıkacak. Ancak İsrail’in Filistin halkına uyguladığı zulüm sona ermeden bölgede kalıcı bir barış ihtimalinden söz etmek mümkün değil. Yine de bu açıklamaların, ciddiye alınması gereken bir dönüm noktasına işaret ettiği açık.
Bu gelişmeler, Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Suudi Arabistan gibi ülkeler için yeni bir bölgesel ortaklık imkânı sunuyor. Suudi Arabistan gibi İran’la geçmişte gergin ilişkiler yaşamış ülkeler dahi, daha büyük bir çatışmanın önüne geçmek adına diplomatik adımlar atmaya başladı. Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın çabalarıyla önce ABD, ardından AB, Suriye halkını yıllardır boğan ekonomik yaptırımları kaldırdı.
Bölgedeki ekonomik hareketlenmeler, enerji........
© Yeni Asya
