menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sırriyyen tenevveret

13 1
08.05.2025

Bugün bu malumlardan birinin ilamını yazalım.

Sırrı Süreyya Önder’e Allah rahmet etsin ve adaletiyle muamele etsin. PKK ve terör konusundaki karışık duruşunu ve sair konuları artık bizim konuşmamıza gerek kalmadı.

Bediüzzaman’ın şahsen dindar olmayan Adnan Menderes’e “İslâm kahramanı” derken kullandığı “Risale-i Nur’un vatana, millete ve İslâmiyet’e büyük hizmetini kabul ve takdir eden … İslâm Kahramanı” cümlesini biz “Risale-i Nur’un vatana, millete ve İslâmiyet’e büyük hizmetini kabul ve takdir ettiği ‘için’ İslâm kahramanı …” olarak anlarız.

Bu örnekten de yola çıkarak, siyasetçileri tartarken Risale-i Nur’a ne anlam yüklediğine de bakarız. Zira Risaleler bilhassa şeair ve bid’acılık (inkılapçılık) ayrımında ve demokratlık ve antidemokratlık ayrımında hakikatte bir kutup yıldızıdır.

Sırrı Süreyya Önder’in Bediüzzaman’la ve Risale-i Nur’la yakınlığı herkesin malumu. Ama bu konuda –şükür ki- kendisi yalnız değil. Siyasî yapı çok değişti.

Dolayısıyla sadece bu tür yakınlıklar altmış yetmiş sene önceki kadar kıymetli değil.

........

© Yeni Asya