menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BDDK, boşanmalar ve şeref-i millî

15 4
02.08.2025

Evlilik hak, boşanma helal…

Elbette.

Ortada bir çocuk yoksa ya da çocuklar artık kendi ayakları üzerinde durabilecek hale gelmişse, şartları da tamamsa boşanmak nisbeten daha kolay olabilir.

Ama bilhassa küçük çocuklu eşlerin boşanması, -kabahatin hangi tarafta olduğundan bağımsız olarak söyleyelim-bilhassa bizim kültürümüzde–maalesef- küçüklerin babasını göz göre göre öldürmek gibi bir manaya geliyor.

Zira boşanma sonrasında küçükler genellikle anneye kalıyor. Ve eski eşler de çoğu zaman hasım kalıyor.

Zamanla husumet evlada da yansıtılıyor. Ve sonuç: Babasız büyüyen çocuklar…

Sonra gelsin kandırmaca.

Neymiş; “tek ebeveynli aile” olmuşlar.

Ebe-veyn zaten “iki ata” demek. Bir çocuğun çevresinde sadece annesi ya da sadece babası olunca çocuğun “veyn”i olamaz. Ortada bir “aile” de kalmaz.

Yani bu kelime kendisine zıt.

Beyazıt Öztürk’ün psikopat tiplemesindeki gibi: “Hapşırmanı istiyorum ama ses çıkarmanı istemiyorum!”

Boşanmaların bu ölçüde artması elbette büyük bir bela. Sebepleri ve sonuçları ve hal çareleri için ciltlerle kitaplar yazılmış ve daha yazılır.

........

© Yeni Asya