menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Test”-food ile beslenen beyinler

15 1
16.08.2025

Eski zaman insanlarının belki de bir ömür boyunca gezerek, okuyarak, görerek ve tecrübe ederek edinebildiği bilgilerin toplamından fazlasını saniyeler içinde ve oturduğumuz yerden kalkmadan inceleyebiliyoruz.

Yazılı, sesli ve görüntülü neşriyat bile çok büyük bir bilgi kaynağı sayılmıyor artık. Sosyal medya, dijital ansiklopediler, dil becerileri oldukça gelişmiş yapay zekâ modelleri ve kısaca çevrimiçi teknolojiler bir tık veya bir dokunma ötemizde yer alıyor.

Akıl midesini doldurmak isteyenler için mebzuliyet derecesinde bir beyin gıdası bolluğu söz konusu. Modern zamanların insanı, kafasını nereye çevirse bir bilgi bombardımanına maruz kalıyor. Yıllar önceki yazılarımızdan birinde yine bu durumdan bahsetmiştik. Bir bilgi kaynağı ile haşir neşir olduğunda diğerlerine haksızlık ettiğini düşünen kafaların, bir kaynaktan ötekine daimî bir şekilde çevriledurmasını “Çevrim Teorisi” ile açıklamıştık. Çevrim Teorisi’nin kuralları zalimdir: Çok “like” alan hayatta kalır, az “like” alan silinir. Buna doğal se“layk”siyon denir.

Hâl böyle olunca, beyinlere gıda arzı yapanlar arasında kıyasıya bir mücadele kaçınılmaz oluyor. Herkes kendi gıdası ile zihinleri meşgul etmek için uğraşıyor. Hazır gıdaların içindeki katkı maddeleri nasıl midelerimizi bozuyor, sindirim sistemimizi alt üst ediyorsa, iştah açıcı görsellerle bezenmiş, çoğu zaman daha fazla etkileşim almak adına yalan yanlış bilgilerle donatılmış sansasyonel tarafı ağır basan “içerik”lerle beslenmek de beyinlerimizde bir çeşit obeziteye sebep oluyor. Tembelliğe ve hazıra alışmış beyinler de “gönder gelsin, ne olursa olsun yerik, ne gönderirsen içerik!”........

© Yeni Asya