Rüya içinde hakikat
Hatta hayalim nereye, bende oraya giderim. Ve orada emellerime ve elemlerime dair ne varsa onlarla iştigal eylerim.
Belli ki; dünyada ne ile iştigal orada onlarla haşir neşir… Bakıyorum dünyamda ne varsa, numuneleri hayalimde. İşte o an; hayal ve hakikati birbirine karıştırıyorum. Sonra hayalime biniyorum gezintiye çıkıyorum… Bakıyorum ki; her yerde emellerim ve elemlerim…
Uzun bir süre yol alıyorum sonra karşıma; bana benzeyen bir suret, bana bak diyor,
Kemal-i taaccüple hane-i cismime bakıyorum;
Her şey süratle akıp gidiyor. Med–cezir…
Neye baksam, neyi sevsem beni yaralıyor… Neye elimi uzatsam ellerim parçalanıyor… Ve her ayrılıkta kalbim, buruşan bir mektup misali buruşuyor…
Ne geçmiş zamana gidebiliyor, ne de gelecek zamana söz geçirebiliyorum. Her şey istikamet üzere…
Ya ben!
Bugün beni düşünmeye sevk eden gün batımı ve........
© Yeni Asya
