Dünün ve yarının insanı
Çoğu defa lisan, insanın tasavvurundakileri tabir etmekte aciz kaldığı gibi, kalbindeki duyguları ve hissiyatları dile getirmekte de aciz kalıyor. Dünün, yarının ve bugünün zihin yorgunluğu her yanımı sarıyor…
Çocukluğum, gençliğim ellerimden akıp gidiyor. Her bakış ve her kaçış kendini ele veriyor. Ve sesler her yanımı sarıyor. Karşılık vermek istiyorum. Fakat cüz-i irade çıkıyor “Yapan sensin haddini bil” diyor.
Bakıyorum, ellerimde elem verici günahlardan başka bir şey kalmıyor… Sonra kaçışı mümkün olmayan uzun bir tünele giriyorum. Kendimle yüzleşmek için veda eyleyen ben, “Ne böyle, ne de bensiz anlatılmaz yazılanlar” diyerek aynanın karşısında önüme çıkan otuz yaş silueti; “Eğer sonunda ağlayacaksan bu yazılanlara, şimdiden terk et yazılanları, merak saikasıyla okuyacaksan........
© Yeni Asya
