menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kalp ve ilham

10 17
07.07.2025

Ya da feyiz yoluyla kalbe gelen mana, kalpte meydana gelen, delilsiz olarak anlaşılan ve insanı ibâdet ve amel etmeye götüren ilimdir. Sâlihlerin, iyi kimselerin kalbine gelen İslâmiyet’e uygun manalar makbûldür. Çünkü insanın kalb-i mânevîsinde melek-i ilham denilen bir nokta vardır ki, ilham meleği oradan ilham eder. Melek-i ilham, insanlara iyi şeyler yapmayı ve kötü şeylerden çekinmeyi ilham eden melektir.

Kur’ân’da İlham

Kur’ân-ı Kerîm’de; ‘ilham’ kelimesi sadece Şems Suresi sekizinci ayette geçer. Hz. Musa’nın (as) annesine gelen ilham, ilham konusunda bize ufuk açıcı mesajlar verir. “Çocuğunu emzir. Onun başına bir şey gelmesinden korktuğunda, onu (sandık içinde) denize bırak korkma ve üzülme! Biz onu sana tekrar kavuşturacağız ve onu peygamberlerden yapacağız.”1 Bu olayda ilhamın şu üç hususiyeti karşımıza çıkar: Yönlendirme, teselli, müjde…

Bu ilhamlar, kudsî bir teselliye muhtaç olduğunda gelmektedir. Şüphesiz ilhama mazhar tek insan Hz. Musa’nın (as) annesi değildir. Gerek veli, gerek şair, gerekse sanatkâr insanlar genelde ilhama mazhar kimselerdir. İfrat bir kısım tasavvuf ehli ilhamı vahiy nevinden telâkki eder, hataya düşer. Vahyin derecesi ne kadar yüksek, küllî, kudsî olduğu ve ilhâmat ona nisbeten ne derece cüz’î ve sönük........

© Yeni Asya