Bu ateş, üflemekle sönmez!
“Devlet Başkanı Kenan Evren, bu sabah ilk olarak Hahambaşı David Asseo’yu kabul ederek bir süre görüştü.
Hahambaşı Asseo, kabul sırasında yaptığı konuşmada 12 Eylül harekatının yerinde ve zamanında yapılmasından Türkiye’deki Musevi cemaatinin büyük memnunluk duyduğunu söyledi.”
(12 Şubat 1982 tarihli, TRT Haber Bülteni’nden)
Hahambaşılık Umumi Kâtibi Nesim Benbaneste ise haftalık Şalom gazetesinin 12 Eylül darbesinden sonraki ilk nüshasında aynen şöyle diyordu:
“TSK adına, Milli Güvenlik Konseyi’nin 12.09.1980 tarihli harekâtı, asla bir askeri darbe olarak nitelendirilemez!”
Kenan Evren, 1958-1959’da Kore’de görev yaparken Amerikalıların ağırlıkta olduğu bir mason locasına girmişti.
***
“Made in USA” 12 Eylül askeri darbesinin başı Evren…
David Asseo’yu kabul etmesinin ardından, mason localarında 1948’den beri uygulanmayan bir ritüelin “yeniden başlatılması” talimatını verdi.
O tarihten itibaren, localarda ritüel şu şekilde uygulandı:
“Kur’an ve İncil kapalı olarak altta en üstte ise Tevrat açık halde duruyorken; mason biraderler, Yedi Kollu Yahudi Şamdanı ile kürsünün etrafında dönüyorlar ve Tevrat’tan ayetler okuyorlardı!”
1975’te İzmir’de mason locasına üye olan Fetullah Gülen Locaefendi, 12 Eylül darbesini bir gün önceden haber almıştı.
Kenan Evren’in bacanağı Yakup Hacıhabiboğlu, müdavimi olduğu Fetullah’ın vaaz kasetlerini Kenan Paşa’ya götürüyordu!
***
Locaefendi Gülen, 12 Eylül 1980 sonrasında sözde “aranıyordu!”
Böylelikle: Fetullah, Paralel Stadyum’un tribünlerine askeri yönetimle güya “kavgalı imiş” gibi gösterilirken, diğer yandan da Locaefendi’nin gizli ağlarını germesi sağlanıyordu.
“Yakalamamak” üzere icra edilen bir “aranma” tiyatrosuydu, bu!
Nitekim: Fetullah, 1986’da ortaya çıktığında; aslında hiç aranmadığı anlaşıldı.
12 Eylül darbesinin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, askeri müdahaleden bir gün önce ABD’den Türkiye’ye döndü.
***
Türkiye’deki darbe, Dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter’a “Bizim Çocuklar Yaptı” repliğiyle haber verildi.
***
Carter, darbeden -beş yıl sonra- Cumhuriyet’e konuştuğunda şöyle diyordu:
“Türkiye’deki 12 Eylül askeri müdahalesiyle ferahladık…
Afganistan’ın Sovyetler tarafından işgal edilmesi, İran’da ise monarşinin devrilmesinden sonra; Türkiye’de yaşanan bu istikrar hareketi içimizi ferahlatmıştı.” (21 Temmuz 1985)
Sam Amca’sının “çocuklarından” Tahsin Şahinkaya’nın “mal varlığı” 80’li yılların ortasından itibaren çok tartışılmıştı…
1986’da patlayan Lockheed Martin firmasının uçak alımlarındaki rüşvet skandalına onun adı da karışmıştı!
***
1988’de yayınlanan MİT Raporu; TSK, Emniyet, MİT, Mafya ve tanınmış iş insanlarına kadar uzanan 164 kişiyi birbiriyle ilişkilendiriyor ve yasadışı işlerini ortaya çıkarıyordu.
-Raporun başrolünde Mister Pike vardı!
***
Raporda, “Derin Şahıs” Pike’nin Tahsin Şahinkaya ile yakın irtibatına dikkat çekiliyordu.
Pike’nin, “Şahinkaya’nın terzi-elbise temizliği dahil her nevi özel işiyle uğraştığından” bahsediliyordu!
***
Şahinkaya’nın ise “inşaat ve ihale mafyasıyla ilişkili olduğu” öne sürülüyordu.
Derin Pike, Darbeci Orgeneral Şahinkaya’nın el vermesiyle, sonraki yıllarda mesleğinde basamakları hızla tırmandı.
1988’de basında........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar