menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eziklerin Efendisi ve devşirilmiş ezikler

12 13
28.03.2025

Mazisi, 1839 Tanzimat Fermanı’na kadar uzanır. Özeti; gâvura ‘gâvur’ denmeyecek…

Peki kim bu gâvurların hamisi? Elbette Avrupalı emperyalist yamyamlar…

Bir kere kaptırmıştık yakayı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.

‘Hürriyet’ efsunuyla ilan ettiğimiz Birinci Meşrutiyet, sadece ‘gâvurları’ başımıza ‘mebus’ yapmakla kalmadı; tarihteki en büyük mağlubiyetlerimizden biri olan ’93 Harbi dramını da yaşattı bizlere.

Dedik ya, kapı aralanmıştı. 1878’de ümüğümüzü sıkarak imzalattıkları Berlin Anlaşması’yla, içimizdeki ‘devşirilmiş eziklerin’ hamiliğini, koruyup kollayıcılığını ‘resmen’ elde ettiler.

İş o kadar ileri gitti ki; Türk Devleti’nin bazı topraklarında, Batılı yamyamların ‘onaylayacağı’ bir azınlık devşirmesini, ‘vali’ atamak mecburiyetine kadar dayandı.

Şükür, başımızda Sultan İkinci Abdülhamit Han gibi bir siyaset dehası vardı da, en azından, bir ‘cibilliyeti bozuğu’, tepemizde ‘Kraliçenin Valisi’ olarak görmedik.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülkemizi işgale gelen Batılı yamyamlara karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşıyla, bu devşirme ezikliğini birazcık giderir gibi olduk. Fakat sonrasında gelen, ‘yendiğimiz düşmana benzeme hevesi’, içimizdeki devşirilmiş ezikleri coşturdu.

Zaten Kurtuluş Savaşımız sırasında da cibilliyetlerini göstermişlerdi. Kimisi Amerikan Mandası istiyor… Kimisi İngiliz Muhipliğine soyunmuş… Kimisi, tahsil hayatında uğradığı........

© Yeni Ankara