Cüretkâr
“Vali itlik yaptı.”
“Ahmaklar… (YSK üyeleri için)”
“Bana tatil yakışıyor.”
“Kayağıma laf etme, o kayak takımlarını senin g…ne sokarım.”
“Cumhurbaşkanlığı yürüyüşümü başlatıyorum.”
“Bunlar boş sorular; doğru dürüst sorun varsa sor. (Şaibeli diploma sorusuna…)”
“Bu sorular benim muhatabım değil.(Savcının yolsuzluk sorusuna)”
İlk çırpıda akla gelen ve daha katmerlilerinin de ağzından çıktığından herkesin emin olduğu, ‘cüretkâr’ laflar.
Anladık… Egosu, Kapadokya sıcak hava balonları kadar şişkin.
Kendisini dünyanın merkezi sanıyor.
Hatta Güneş bile, sanki kendisinin etrafında dönüyor.
Yürürken… Beyaz gömleğinin kollarını sıvarken… Kürsüde el-kol ve parmak sallama replikleriyle konuşurken… Sanki vatandaşın oylarına talip bir siyasetçi gibi değil; Antik Yunan’dan kalmış bir ‘kibir abidesi heykeli’ gibi şişiniyor.
Hoş kendisini, Osmanlı’dan ziyade Bizans’a yakın hissettiğini de hal ve hareketleriyle aşikâr ediyor.
Tatilden fırsat bulup halkın içine çıktığında, kendisi hakkında pek de işi şeyler söylemeyen vatandaşları, neredeyse sokak ortasında dövmeye kalkışıyor.
CHP’nin başına, ‘bol akçeli ve şaibeli’ bir kurultayla seçtirdiği Emanetçi Genel Başkana, ittire kaktıra ‘önseçim’ kararı aldırdı.
Adına ‘önseçim’ dedikleri çadır tiyatrosuyla, ‘tek adam’ oylaması yaptırıp, kendisini ‘CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı’ ilan ettirdi.
Böylece, ‘aday adayının adayı’ ünvanından, ‘aday adayı’ mevkisine yükseldi.
Ama bir dakika…
Bu iş o kadar kolay görünmüyor.
Ortada bir ‘Kurultay sorunsalı’ var. Önce onun çözülmesi gerekiyor.
‘Mekânın sahibi’ hakkındaki yolsuzluk ve teröre yardım soruşturması devam ederken, Emanetçi Genel Başkan ani bir karar alarak, 6 Nisan için ‘Olağanüstü Kurultay’ ilan etti.
Nereden çıktı bu kurultay?
CHP’deki ileri gelen ve ileri giden herkes biliyor: ‘Akçeli-şaibeli’ Kurultay için iptal kararı kapıda. Bu, CHP’nin başına........
© Yeni Ankara
