menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu mızraklar o çuvala sığmaz

14 9
previous day

Kamuoyuna yansıyan iddialar yenilir yutulur gibi değil. Öyle birkaç gizli tanığın beyanlarına dayandırılmıyor o suçlamalar.

Savcılık soruşturması; MASAK raporları, onlarca tanık ifadesi, bizzat CHP ve İBB içinden şahısların ifadeleri, kendisinden rüşvet ve haraç istendiğini dile getiren müteahhitlerin iddiaları ve nihayet güvenlik birimlerinin teknik takibi gibi, çok sayıda delile dayanıyor.

Gün geçmiyor ki, İBB ekseninde yaşanan yolsuzluk, rüşvet, irtikâp, haraca bağlama, gazetecileri maaşa bağlama, kişisel verilerin hukuksuz yere toplanması ve sonucu belirsiz mecralarda değerlendirilmesi çabaları ortalığa saçılmasın

Bir de ‘bantlamalı toplantılar’ çıktı piyasaya… İmamoğlu ve etrafındaki çekirdek kadronun, lüks bir otelde 46 kez gizli toplantılar yapması, bu toplantılar için güvenlik kameralarına uygulanan bantlı karartmalar ve nihayet, otele getirilen kocaman bavullar meselesi…

Hepimizin başı döndü. Neredeyse ipin ucunu kaçıracağız. Öylesine yaygın ve derin suçlamalar saçılıyor ki ortalığı, insan düşünmeden edemiyor:

Bu işi takip eden savcı, bunca olay arasındaki bağlantıları nasıl kuracak? Çok sayıda ismin karıştığı dehşetengiz iddiaları, nasıl yerli yerine oturtacak?

Dahası, davaya bakacak mahkeme hâkimleri, böylesine yaygın ve büyük hacimli suçlamaların olduğu davayı, nasıl zihinlerinde toparlayıp hüküm tesis edecek?

Eğer ortalığa saçılan iddiaların çeyreği bile doğruysa, tarihin gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluk zinciriyle karşı karşıyayız demektir.

İşin bir tarafında, böylesine karışık ve zorlu bir yargılama süreci var.

Diğer tarafına gelince…

Başta Genel Başkan Özgür Özel olmak üzere, CHP yönetimi, davaya konu olan inanılmaz sayıdaki iddiaların hepsini bir torbaya doldurmuş, davayı ‘bir sonraki Cumhurbaşkanının önünü kesme davası’ diye pazarlamaya çalışıyor.

Biraz geriye gidelim… CHP, ortada seçim filan yokken, durduk yere Cumhurbaşkanı adayı belirleme derdine düştü. Hem de fena halde aceleleri vardı.

Üstelik, CHP’nin son kurultayına dönük akçeli-şaibeli iddialar, bizzat CHP’liler tarafından mahkeme salonlarına taşınmışken…

Dahası, Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli şekilde elde ettiği üniversite diploması, meselenin kamuoyu gündemine........

© Yeni Ankara