Beğeni uğruna kaybolan benliğimiz
Başkalarının beğenisi olmadan, kendi mutluluğumuzun ve geçirdiğimiz güzel zamanların bize ait olduğuna inanmayız. Hep bir onaylanma, takdir edilme, beğenilme duygusu içerisindeyiz. Peki bunun nedenini hiç düşündünüz mü?
İnsan, kabul görmek ister. İlkel dönemlerden bu yana, topluluk dışında kalmak ile hayatta kalmak olgusu birbirine paralel ilerlemiştir hep. Bugünle kıyasladığımızda ise, o zamanın "topluluktan dışlanma korkusu", şimdinin "takip edilmeme korkusuna" dönüşmüş durumda. Bu duygu bizde çocukluktan beri var:
“Öğretmenim beni sevsin, arkadaşım beni beğensin, ailem ve toplum beni fark etsin, iş yerinde takdir toplayayım...”
Ön plana çıkma arzusu, çok insani bir duygu. Ancak her şeyin fazlası zarar olduğu gibi, bu duygunun fazlası da gereksiz bir egoya dönüşebiliyor. Çeşitli filtrelerle çekilen fotoğraflar bu duruma güzel bir örnek. Güzel ve özel yanlarımız bizde kalmalı. Nazara inanır mısınız bilmem ama inanmalısınız; çünkü bu, artık bilimsel olarak da kanıtlandı. Oradaki haset bir bakış, bir imrenme, sizde olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Herkes her şeyimizi bilmek zorunda değil. Bu, aslında kendi hayatımıza duyduğumuz bir........
© Yeni Ankara
