menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Millet sistemi

8 0
18.07.2025

Son dönemde bazı çevreler “Osmanlı millet sistemini” Türkiye için ideal yönetim modeli olarak sunuyor. Özellikle Türk, Kürt ve Arap birlikteliğini savunanlar, Osmanlı’yı örnek göstererek bu sistemi övüyor. Fakat bu söylemlerde ciddi bir tarih çarpıtması var.

Zaten şu anda bize bu öneri ile gelen Tom Barrack olunca baştan işkillenmek gerekiyordu ama kılıf Osmanlıcılık olunca birçok yazar çizer durumun üzerinde durmamayı tercih etti. Oysa her ne kadar bizim duygularımızı okşayan ifadeler olsa da bu ifadeleri kullananların da kim olduğuna dikkat etmek gerekirdi diye düşünüyorum.

Öncelikle şunu bilmek gerekir ki, Osmanlı millet sistemi, Müslüman toplulukları değil, gayrimüslim tebaayı yönetmek için geliştirilmiş bir modeldir. Osmanlı, tebaasını dine göre sınıflandırırdı: Müslümanlar cami, Hristiyanlar kilise, Yahudiler havra etrafında örgütlenirdi. Bu yapı, mahallelerin bile demografik dağılımını belirlemiş; örneğin Yahudilerin çoğunlukta olduğu Balat, Rumların Fener ve Kumkapı, Ermenilerin Samatya gibi semtleri ortaya çıkmıştı.

Somut örnek mi istiyorsunuz?

1453’te Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethettikten sonra Fener Rum Patriği Gennadios’a bir berat verdi. Bu beratla Patrik, Rum Ortodoks cemaatinin hem dini hem de hukuki lideri haline geldi. Kendi cemaatinin evlenme, boşanma, miras, ticari davalarına bakma yetkisi vardı. Ayrıca cemaatinden vergi toplar,........

© Yeni Ankara