menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bilmediğimden soruyorum

9 28
18.05.2025

Meselenin tam olarak ne olduğu gerçekten anlaşılabilmiş olmasa da büyülü kelime barış her zamanki gibi arz-ı endam ediyor belki de tarihin hiçbir döneminde bulamayacağı bir destek buluyor. Öyle bir noktaya gelinmiş durumda ki siyasetin içinden yükselen itirazlar bile son derece kısıtlı mecburen.

İtirazlarını biraz yüksek sesle dile getirenler de temkini elden bırakmadan yapmak zorunda kalıyorlar bunu, çoğunlukla. Çünkü karşılarında son derece geniş bir koalisyon var ve bu koalisyonun elinde de son derece önemli bir iletişim gücü.

Sadece iletişim de değil aslında, yüksek sesle itiraz eden ve bu itirazını temellendirenlerin kendilerinden değilse de toplumsal mutabakattan da endişeleri olduğu muhakkak. Çünkü dillendirilen itirazların sonsuz süre muhalefette kalmak gibi bir karşılığı olduğunda itiraz olarak kalmaktan başka bir karşılığı olmayacak gibi.

Şimdi bu itirazlardan bazılarının, çok kısa süre öncesine kadar asıl sahibi olan iktidar bileşenlerine karşı itiraz geliştirmek zorundalar. Gerçekten oldukça zor bir durum. Mesela “Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet” diyerek itiraz etme ihtimalleri yok.

5 Mart 2013 tarihinde Sabah gazetesinde bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştı, rahmetli Hasan Celal Güzel, o yazıdan bir bölüm de bu konuyu irdelemişti:

“Başbakan Erdoğan'ın hiçbir zaman ve hiçbir zeminde vazgeçmeyerek tekrarladığı 'Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet' sloganı, son dönemde birliğimizin ve bütünlüğümüzün teminatı........

© Yeni Ankara