Sabatayist Dönmeler, Mossad ve içimizdeki tehlike
Sabatayist Dönmeler, Mossad ve içimizdeki tehlike
YÜCEL KAYA
Sumud filosu hadisesi sadece İsrail’in saldırganlığını değil; Türkiye’deki gizli ağların, gizli kimliklerin ve Siyonist bağlantıların nasıl örüldüğünü de gözler önüne serdi.
Sumud filosu hadisesi, yalnızca İsrail’in doymak bilmez saldırganlığının bir göstergesi değil, aynı zamanda Türkiye’nin içinde kimlerin kimlerle bağlantılı olduğunu açığa vuran bir turnusol kâğıdı oldu.
Filoda görev yapan aktivistler sorgulanırken, İsrail askerlerinin Türkçeyi aksansız konuşmaları, hatta bazılarının Türk pasaportuyla orada bulunması, yıllardır göz ardı ettiğimiz karanlık bir gerçeği bir kez daha tokat gibi yüzümüze çarptı:
Türkiye’de yaşayan, Türk kimliği taşıyan bazı kişiler İsrail ordusuyla, İsrail’in resmî kurumlarıyla doğrudan irtibatlıydı.
Tehlikenin ne olduğunu fark etmek için sizi biraz eskiye götüreceğim.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşanan nüfus mübadelesi, sadece insanları değil, tarihleri, inançları ve sırları da yer değiştirdi.
1923’te imzalanan Lozan Protokolü ile Türkiye’deki Rum Ortodokslar Yunanistan’a, Yunanistan’daki Müslümanlar Türkiye’ye gönderildi.
Ancak perde arkasında farklı bir topluluk da vardı:
Selanik’in Dönmeleri…
Selanik, Osmanlı’nın son döneminde sadece bir liman şehri değildi. Fikirlerin, cemiyetlerin ve gizli kimliklerin merkeziydi. 17. yüzyılda Sabatay Sevi’nin Mesih ilanıyla başlayan hareket, topluca İslam’a geçtiğini duyurdu.
Fakat bu geçiş zahirdeydi; içlerinde başka bir inancı taşıyan Sebataycılar dışarıda Müslüman gibi yaşıyorlardı.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d