Sorumluluklarımızın farkında mıyız?
Sorumluluklarımızın farkında mıyız?
Yaşar Değirmenci
İnsanlığa örnek olmuş büyük kişilerden biri, evinde otururken birden kapı çalınır. İnip bakar. Bir de ne görsün, eski tanıdıklarından biri. Allah rızası için sadaka istemeye gelen bu eski dostu mahcup etmemek için kendisine görünmez. Hemen içeri koşup eline sandıktan ne geçerse hepsini getirip, kapı aralığından uzatır. Adam dua ederek gittikten sonra o zat hüngür hüngür ağlamaya başlar… Hanımı, “Verdiklerin gözüne çok göründü, yaptığın cömertliğe pişman oldun da ondan dolayı mı ağlıyorsun?” diye sorar. Adam şöyle cevap verir:
“Hayır! Aklına gelen yanlış. Ben verdiğim para için değil, uzun zamandan beri görmediğim bir dostumun hâlini sorup araştırmadığım için, onu dilenmeye zorlanacak duruma getirişime ağlıyorum!..” Gelin büyük zata eşlik edip biz de ağlayalım! Teselli bekleyen komşumuza çare olamayışımıza, cevabını unuttuğumuz maillere, aramadığımız dostlarımıza, ziyaret etmediğimiz hastalarımıza, akrabalarımıza, hayır-dualarını alamadığımız yaşlılarımıza ağlayalım. Belki en kötüsü de bu hissimizi yitirişimize ve ağlamayı unutuşumuza ağlayalım. Acaba İmam-ı Rabbani Hazretleri bunun için mi “ Ya Rabbi! Göz yaşımı kurutma!” diye dua ediyordu. Çoğu şeyin farkına varmadan yaşıyoruz. Sokakta telaşla ilerlerken hayattan ümidini yitirmiş birisi geçiverir yanımızdan. Alaca karanlıkta Pazar artıklarını toplayan yoksulları görürüz. Çöp bidonunu karıştıran adamın parmakları, yırtık pabucunun içinde donarken, basit bir boya kutusu ile hayat savaşı veren minik bir çocuk görürüz. İyilik yapmak için uzağa gitmemize gerek yok belki. Aslında o yanı başımızda bizi beklemektedir. Öyle insanlar vardır ki, parasızlıktan veya maddi yetersizliklerden dolayı değil, sadece sevgi kelimesine hasret olarak ilgisizlikten ölür giderler. Hz. Ali’nin “İki nimet vardır ki, beni hangisinin daha çok sevindirdiğini bilemiyorum: Birincisi, bir kimsenin, ihtiyacını karşılayacağımı umarak bana gelmesi ve bütün samimiyetiyle benden yardım istemesidir. İkincisi de, Allah Teâlâ’nın, o kimsenin arzusunu benim vasıtamla yerine getirmesi yahut kolaylaştırmasıdır…” bu sözü de hayatımızda yerini almalı.
Bir aile “Acaba hangi lokantaya gitsek?” diye düşünürken, yan komşunun elektrik borcunu........
© Yeni Akit
