Ramazan; özümüze, kendimize dönmemizin eğitimini verir
Ramazan; özümüze, kendimize dönmemizin eğitimini verir
YAŞAR DEĞİRMENCİ
Son on gününe girdiğimiz bu ayda; önce başımıza ne geldiğini çok iyi okumasını bileceğiz enlemesine ve boylamasına. Hem ülkemizin hem medeniyetimizin hem de dünyanın başına ne geldiğini çok iyi idrak edebilmemiz gerekiyor. Önce zihnin Müslümanlaştırılması lazım şart! Çağdaş hurafelerden temizlenmesi arındırılması kaçınılmaz. “Dijital işgal”den kurtulma, özümüze-kendimize dönmemiz iklimindeyiz. Değerini Kur’an’ın indiği ay olmasından aldığına göre biz de vahiyle hayatımızı tanzim edelim. Vahyin inşa ettiği kimliğimize-kişiliğimize-şahsiyetimize kavuşalım, buluşalım.
“Rabbimiz Allah’tır deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine melekler şu müjde ile inerler: Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin!”
(41 Fussilet 30)
(Fussilet sûresinin 30. Âyetten 36. Âyete kadar müminlerin temel nitelikleri ve uhrevi ödülleri özetlenmektedir.
30. âyette belirtilen niteliklerin en önemlileri olan, hatta onları da kuşatan şu iki nitelik öncelikle zikredilmektedir.
Allah’ı Rab tanımak. Dosdoğru çizgide yaşamak.
Peygamber Efendimiz de kendisinden sımsıkı sarılacağı esas ilkenin ne olduğunu soran bir sahabiye:
‘Allah’a inandım de ve dosdoğru ol!’ buyurmuşlardır.
“Rabbim Allah’tır ikrarı, gönüllere işleyince bu ikrar, insanın duygu/düşünce ve icraat dünyasına da yansıyarak onu doğru, iyi ve adaletli çizgiye yöneltir. Âyette bu yöneliş, ‘dosdoğru çizgide yaşamak’ istikamet kavramıyla ifade edilmiştir.
İnsanların, “Rabbimiz Allah” dedikten sonra dosdoğru çizgide yürümeleri, Allah yolunun davetçisi olmaları, din ve dünyaya faydalı işler........
© Yeni Akit
