Ölümler, cenazeler bizi Rabbimizin huzurunda buluşturmalı
Ölümler, cenazeler bizi Rabbimizin huzurunda buluşturmalı
Yaşar Değirmenci
İnsanoğlu, tecrübe ettiği hadiseleri ve müşahede ettiği şeyleri tefekkür süzgecinden geçirdiği takdirde onlara anlam yükleyebilen, onlardan çeşitli dersler ve ibretler çıkarabilen bir varlıktır. Bunu becerebilme yeteneği ise, onu diğer canlılardan ayıran, hayatına mana ve değer katan bir hususiyet. İnsan, şahitlik ettiği olayları düşünce süzgecinden geçirmeden yüzeysel bir şekilde yaşayıp giden insanlar ise bakmakla yetinip göremeden yaşamanın sığlığına mahkûmlar. Hayatı bir mektep olarak gören kişi, kendisini bu mektepte bir talebe olarak görür ve bu sebeple yaşadığı her tecrübeden kendini manen olgunlaştıracak dersler çıkarmaya, ibretler almaya talip olur.
Kâinatı yaratan ve yaşatan bir Mutlak Kudret’e, bir Yüce Yaratıcı’ya inanan müminler olarak meydana gelen her hadisenin, nihayetinde O’nun takdiriyle varlık bulduğuna; O’nun her fiilinin ve iradesinin bir hikmete mebni olduğuna inanırız. Bu sebeple, gördüğümüz her bir şeyi, yaşadığımız her bir hadiseyi, aslında O’nun varlığına götüren işaretler gibi okumaya çalışır, onlardaki ilâhî hikmetin tecellilerini anlamaya gayret ederiz.
“Yerde ve göklerde Allah’ın varlığını, birliğini, kudretini gösteren nice âyetler, deliller vardır; insanlar onların yanından geçer de (yüz yüze gelirler, sırtlarını dönerek geçip giderler, ilgilenmezler) farkına bile varamazlar.” (Yusuf 12/105) ve
“Onlar, sana bakarlar, lâkin (senin hakikatini) göremezler” (A’râf 7/198) buyurur Hikmetli Kitap. Âyetleri görüp farkına varamayanlardan ve bakıp da göremeyenlerden olmamak için Yaşadığımız deprem veya başımıza gelen her türlü hâdiseden ne tür dersler ve ibretler çıkarabiliriz? Peygamber Efendimizin “Müslümanın bakışı ibret, sözü hikmet, sükutu tefekkürdür.” Hadisi bizim hayat tarzımız olmalıdır.
Ölümler için her zaman sala veriliyor. Ölüm, insan için bir gerçekliktir ve ölüm meleği, hiç........
© Yeni Akit
