menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

10 Kasım ve Düşündürdükleri

57 4
09.11.2025

Her 10 Kasım; bizde olmayan her şeyin yaşatıldığı, itiraz edenlerin susturulduğu günler olmaya devam ediyor. 09.05’te sirenler çalıyor, hayat durduruluyor, arabalarından indiriliyor, saygı duruşuna geçiriliyor. Okullarda ‘bir dakikalık’ saygı duruşları da her 10 Kasım’la özdeşleşen sahneler. Yapılanlar; ölümü anlamayanlar, ölümün sessiz çığlığını duymayanlardır. Ölüm konuşunca herkes susar. Ölümün sesi her sesten gür çıkar.

Ara tatil; bu sene 10 Kasım’ı içine aldığı için kendi kutsallarıyla tanışmayan paganist, seküler, Kemalist kitle (maalesef öğretmenlerden, idarecilerden bazı kesim) öğrencilerini okula çağırıyor, gelmeyenlerden de mazeret dilekçesi istiyor. Bunların şu hâli normal şartlarda psikoterapistlerde tedavi olmalarını gerektiriyor. Öyle bir haldeler ki hastalığını kabul etmeyen, kendilerinin dışındaki fikre, anlayışa, görüşe tahammül etmeyen güruh! Zaten Kemalizm’in götürdüğü yer putperestlik! Bildikleri tek şey de tapınak hâle getirdikleri Anıtkabir, dokundurtmadıkları kutsal hâle getirdikleri laiklik!

Sığınakları da Mustafa Kemal!

Sloganları da tabuları için söyledikleri: “Sen olmasaydın olmazdık” sözü. Mustafa Kemal’i ilahlaştırarak merkeze alan, bu kısır döngünün içinde muhafazakârı, milliyetçisi, diğer Müslümanı da içine alan, tek potada eriten, maneviyatlarını ve Amentülerini iğdiş eden, sistemin çarklarında öğüten jakoben Kemalist yapı, dün olduğu gibi bugün de ‘matem canlılığı’nı sürdürmeye devam ettiriyorlar.

Laik, seküler, pagan inancından beslenen bu kesim her dönemde üstenci, layüs’el tavırları sergileyerek, kendilerinin dışındakilere hayat hakkı tanımama hastalığından kurtulamıyorlar. Bu ülkenin enerjisini, gücünü, dinamizmini yok etmek isteyen şirret güçler, toplumda yapay gündemler oluşturdu. Şahısların putlaştırılması ve ortak payda olarak görülmelerinden kurtarılması gerekiyor.

Şu iktidar döneminde de (sebepleri ne olursa olsun) laisizmin, sekülerizmin hâkim olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Her kesim; Atatürk kutsaması ve tabulaştırması yapıyor. Kemalizm, bir din katına yükseltildi. İslâm; sadece bireysel bir inanç olarak görülüyor. Kur’an-ı Kerim’de olmayan itikadı ‘din algısı’yla ‘din’ haline getirdiler. Bu yapılanlar ‘kültürel inkâr’ yahut ‘kültürel intihar!’ Dinde olmayan uygulamalarla İslâm’ın karşı karşıya........

© Yeni Akit