Özgür Özel’in göremediği
Özgür Özel’in göremediği
REFİK TUZCUOĞLU
Gönüllerindeki nihayetsiz sevgiyi; “Fedâke ümmî ve ebî Ya Rasûlallah” diye ifade ediyordu Sahabe-i Kiram. Yani “Anamız ve babamız sana feda olsun Ey Allah’ın elçisi” diyorlardı.
Bu nihayetsiz sevgi öyle büyüktü ki Hz. Peygamber’in yanındayken bile hasretini çekiyorlardı. “Dünyadaki beraberliğimiz ya ahirette devam etmez ise?” diye endişe ediyorlardı.
Sonraki kuşaklarda da Hz. Muhammed’e olan sevgi hiç eksilmedi.
Müslümanlar Allah’ın hayat verdiği her şeyin özünün sevgi olduğuna inanır. Hz. Muhammed o sevginin kaynağıydı. O kudsî sevginin ilk tezahürü Hz. Muhammed’in nurudur.
Bu hakikati ifade anlamında şair şöyle seslenmiş:
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl
Sonraki gelen bütün nesillerde Peygamber sevgisi ve hasreti hiç eksilmedi. Tüm sevgiler, o güçlü çekime tutunarak büyüdü.
Alparslan’dan Fatih’e nice cihan sultanı uğruna baş koydukları davanın Hz. Muhammed’in yolu olduğunu sayısız kere ifade ettiler.
Fatih Sultan Mehmet şöyle seslenir:
Ey Mehemmed mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile
Umaram gâlib ola a’dâ-yı dîne devletüm
Ey Mehmet, Seçilmiş Ahmed’in mucizeleriyle
Umarım, din düşmanlarına devletim galip gelir.
Türklerin Hz. Muhammed’e olan sevgisini anlatmaya ne........
© Yeni Akit
