menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nasıl böyle bir imanı boğar...!

8 1
07.02.2025

Nasıl böyle bir imanı boğar...!

REFİK TUZCUOĞLU

6 Şubat Depremi’nden hemen sonraydı.

Deprem felaketine maruz kalan 11 ilimize yardıma koşan belediyelerimiz vardı. Türkiye’nin her bölgesinden toplanan belediye başkanları ile yereldeki yöneticiler arasında koordinasyon için yürütülen hummalı bir çalışma içindeydik. O yıllarda Yerel Yönetimler Başkanı olan Mehmet Özhaseki Bey’in riyasetinde hangi belediyenin nereye ve nasıl bir destek sunacağı planlanıyordu.

Depremle birlikte yerle yeksan olan şehir merkezlerinin görüntüsü ürperticiydi. Cadde ve sokaklar her yöne doğru kilometrelerce moloz yığınına dönmüştü.

Arama kurtarma çalışmaları devam ediyordu. Öncelikle bu çalışmalar tamamlanmalıydı. Tek tek her yapı taranacak, sağ kalanlar kurtarılacak.

Sonra evi yıkılmış insanlar için geçici yaşam alanları oluşturulmalıydı. Acil eylem olarak çadırlar kurulacak ve hemen sonrasında konteyner tedariki. Konteyner bölgelerinin alt yapısı hazırlanacak. Gıda ve acil ihtiyaçlar için çözüm üretilecek.

Sonra şehirdeki molozların kaldırılması gerekecekti. Her bir yapı için en az 50 kişi görev alsa yaklaşık 30 milyon profesyonel ekip ve yine onların kullanacağı makine-teçhizat lazım. Avrupa’daki tüm iş makinalarını toplasanız yetmiyor.

Sonra bu kadar molozu nereye depolayacaksınız? O da ayrı bir sorun. 80 yıl içinde yapılaşmış bir şehrin moloz hacmini varın siz hesap edin. Hadi buldunuz taşıyacak bir yer. İnsanların kıymetli eşyaları yıkılan bina enkazlarına karışmış vaziyette. Onları molozdan nasıl ayrıştıracaksınız? Ayrıştırma........

© Yeni Akit