‘Futbol batıl bir din mi?’ (2)

PROF. DR. YUSUF ÖZERTÜRK

…. İNSAN OYUN VE EĞLENCEYİ SEVER

İnsanoğlunun nefsinden(ego) kaynaklanan çeşitli zevk ve korkuları vardır. Şayet nefsi, ‘Hakk ölçüler’ ile terbiye edilmezse zevklerinin ve korkularının esiri olur. Bu esaret, insanı çeşitli taşkınlıklar yapmaya sevk eder. Bu taşkınlıklardan biri de ‘oyun ve eğlence’dir. İnsan gerek fert olarak, gerekse topluluk halinde hep eğlenmiştir. Oyun ve eğlencenin vasıtaları, yeri, dekoru vs değişmiştir, fakat mahiyeti değişmemiştir. İnsanlar, Paleolitik(Kaba taş devri) ve Neolitik(cilalı taş devri) devirlerin de(Kalkolitik devirler), sonra gelen devirlerde de (Bakır, Tunç, Demir çağları) hep oyun ve eğlenceye meyletmişlerdir. İlk çağlardaki oyunlar; hedeflere basit taş atma, Mancala(taşların bir tahta üzerinde hareket ettirilmesi), taşların hareketi ve zar oyunları (ilkel tavla, satranç oyunu), dans ve çeşitli ritüellere evrilmiştir.

Antik Romada oyun arzusu, atlı araba yarışları ve gladyatör oyunları şeklinde tezahür etmiştir. İnsanlar, ‘Amphitheatrum (Kolezyum-ölüm arenası-ölüm sahası) denen yerlerdeki, ölümüne döğüşleri çılgınca bağrışlarla seyretmişlerdir. Yeni çağa gelindiğinde oyunlar genelde ‘Futbol’ ile sembolleşen profesyonel sporlara evrilmiştir.

Futbol

*Futbol, biri kaleci, 10’u da sahada 11 oyuncudan oluşan iki takım ve 4 hakem halinde oynanır. Oyuncular, elleri ve kolları hariç vücutlarının herhangi bir bölümünü kullanarak, sakatlanma pahasına olsa da meşin bir topu yakalayıp, karşı takımın kalesine sokmaya........

© Yeni Akit