menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Büyük Taarruz’u İsmet Paşa iki gün geciktirmiş

108 1
31.08.2025

Büyük Taarruz’u İsmet Paşa iki gün geciktirmiş

MUSTAFA ARMAĞAN

Dün itibariyle 103. yıl dönümünü kutladığımız Büyük Taarruz’da yaşananlar maalesef bilgiye değil, retoriğe boğulmuş durumdadır. Elbette Yunan kuvvetlerinin beş günlük bir muharebeden sonra belinin kırılıp topraklarımızı terk etmek zorunda bırakılmasının tarihî önemi büyüktür. Ne var ki bu büyüklüğü saptırılmamış bilgiyle beslemedikçe zafer milletin hafızasında netlik kazanamayacaktır.

26 Ağustos’ta tan yeri ağarırken başlayan Büyük Taarruz beş gün sürmüş, 30 Ağustos akşamı Dumlupınar’da sona ermiş, ardından Mustafa Kemal Paşa tarafından “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” emri verilmiş, 2 Eylül’ü 3 Eylül’e bağlayan gece ise Yunanların I. ve II. Kolordu Komutanları General Trikupis (İzmir’le haberleşme imkânları kalmadığı için esir düştüğünde Başkomutan tayin edildiğini bilmiyordu) ve General Diyennis’in Albay Halit (Akmansü) tarafından esir alınmasıyla sona ermişti.

18 Eylül’e kadar süren takip geçtiği yerlerdeki şehir, kasaba ve köyleri yakıp yıkarak çekilen Yunan birliklerinin Çeşme’den ayrılmasıyla nihayet bulmuştur. Aslında son Yunan askeri Erdek’ten 19 Eylül’de ayrılmıştır. Bu demektir ki İzmir’in kurtulduğu tarihten 10 gün sonra bile Anadolu’da Yunan palikaryaları duruyordu. Hatta mevcut kuvvetlerini korumak için ilave 3 Yunan alayının Çeşme’ye çıkarıldığını bile biliyoruz.

Her savaşın bitiminde kurmay kadroları bir değerlendirme yapar. Başardıkları kadar başaramadıkları da onlar için değerlidir. Bu muhasebe maalesef bizim cephemizde İstiklal Savaşı için yeterince yapılamamıştır, eleştirilerin millî bütünlüğümüze zarar vereceğine inanıldığı için olmalı, genellikle zafer kısmına ağırlık verilmiştir.

Bu sebeple İstiklal Savaşı’nın objektif bir değerlendirmesini yapacak ehil ve cesur kalem sayısı nadiren çıkmıştır. O “enderu’n-nevâdir” yani nadirlerin en nadiri isimlerden biri General Celâl Erikan’dır. 1906 yılında doğmuş ve 1994 yılında vefa etmiş olan General Erikan’a gelinceye kadar askerî tarihçiler şu minval üzere laflar ederdi:

“Kemal Atatürk’ün beyninden doğan ve çelikten iradesiyle tatbik edilen 30 Ağustos 1922 imhası yüksek sevk ve idare ve........

© Yeni Akit