menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sudan’da neler oluyor?!

26 0
07.11.2025

Sudan’da neler oluyor?!

MURAT ALAN

Gazze’de acılar hafiflemişken, Suriye’deki belirsizlik kısmen son bulmuşken, Balkanlar rahatlamışken..

Türkiye’nin elinin uzandığı coğrafyada dalga dalga “tuğba”lar açarken, bu defa Sudan’dan feryat yükseldi..

Sosyal medyadan dehşet içinde izledik..

Bir kadın iki yavrusuyla birlikte kumun üzerinde ağlıyor, eli silahlı iki kişinin gölgesi hemen tepesinde.. Birçoğumuzun ilk defa duyduğu Cancavid isimli yapının sorumlu olduğu belirtiliyor. Peki kim bunlar? Bu olaylar nasıl patlak verdi? İsrail ile ilişkisi ne? BAE olayın neresinde? Türkiye ne yapıyor ya da yapmalı? Hadi, A’dan Z’ye Sudan dosyasını açalım..

Merak edilen sorulara cevap arayalım..

Sudan, bir zamanlar Afrika’nın en geniş toprağına sahip, Nil’in mavi ve beyaz kollarının Hartum’da kucaklaştığı, çöllerin savanlarla dans ettiği bir devdi. Şimdi ise haritada ikiye bölünmüş bir yara. Doğuda Port Sudan merkezli Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) hükümeti, batıda Hızlı Destek Güçleri (RSF) adlı paramiliter güçlerin altın madenleriyle beslenen gölge devleti. Arada kalan Hartum, Sennar, Gezira, El Fasher; bombalanmış hastaneler, yakılmış köyler, açlıkla boğuşan milyonlar.

2023 Nisan’ından beri süren savaş, iki generalin kişisel hesaplaşması gibi başladı ama artık bir kıtanın kaderini belirleyen bir vekil savaşına dönüştü. Kasım 2025 itibarıyla rakamlar korkunç: 150 binden fazla ölü, 12 milyon yerinden edilmiş, 25 milyon insan açlık sınırında. BM’nin son uyarısı net: beş eyalette kıtlık kapıda. El Fasher, 18 aylık kuşatmanın ardından düştü. RSF militanları zafer naraları atarken, uydu görüntüleri toplu mezarları, infaz videoları sosyal medyada dolaşıyor. Yale İnsanî Araştırma Laboratuvarı, şiddetin boyutunu Ruanda soykırımıyla kıyaslıyor. Ama batı dünyası sessiz; çünkü Sudan’ın petrolü, altını ve Kızıldeniz kıyısı, büyük güçlerin çıkarlarına hizmet ediyor.

Bu kaosun kökü derin. İngiliz sömürgeciliği, kuzeyi Arap-İslam, güneyi Afrika-Hristiyan diye böldü; 1956’da bağımsızlık geldiğinde zaten kırılgan bir yapı vardı.

1989’da Ömer el-Beşir darbeyle iktidara geldi; 30 yıl boyunca İslami bir yönetim biçimi benimsedi ve bu durum Batılı güçlerin tepkisiyle karşılaştı. Darfur’da isyan patlak verince, Arap kökenli Cancavid milisleri türedi. Cancavid, Darfur ve Kordofan’daki Arap göçebe kabilelerden oluşan, atlı savaşçılara dayanan bir milis grubu; adları Arapça’da “cin atlılar” veya “şeytanlar at üstünde” anlamına geliyor ve........

© Yeni Akit